Bal Toplayan Arı Lila’nın Masalı

Bal Toplayan Arı Lila’nın Masalı

Ekim 29, 2025 0 Yazar: Ezgi E.

Çalışkan ama paylaşmayı sevmeyen küçük arı Lila, bir gün ormanda yaşanan bir olayla paylaşmanın sadece vermek değil, mutluluğu çoğaltmak olduğunu öğrenir.


Bir varmış, bir yokmuş… Evvel zaman içinde kalbur saman içinde rengarenk çiçeklerin açtığı, kelebeklerin, arıların uçuştuğu bir çayır varmış. Bu çayırda arıların sayısı çok fazla olduğu için oraya Bal Çayırı deniyormuş.

Bal Çayırında yaşayan arılardan biri de minik Lila’ymış. Lila’nın minicik kanatları, parıl parıl parlayan sarı çizgileri varmış. Lila, kovanın en çalışkan arılarından biriymiş. Sabah güneşin ilk ışığıyla birlikte yola çıkar, lavantaların, papatyaların ve yoncaların üzerine konar, bal özü toplarmış. Ama Lila topladığı balı kimseyle paylaşmak istemezmiş. Günlerden bir gün, diğer arılar, kovanın ortasında toplanmış. Kraliçe Arı “Bal stoklarımız azalıyor, herkes birlikte çalışsın. Topladıklarımızı paylaşarak kovanı güçlü tutabiliriz.” demiş. Tüm arılar Kraliçe Arı’nın dediklerini dinlemiş ve onay vermiş ama Lila içinden mırıldanmış: “Ben o kadar çok çalışıyorum ki, neden kendi balımı paylaşayım? Benim emeğim bu!” O günden sonra Lila, gizlice ormanın kenarında küçük bir taş kovuğu bulmuş. Topladığı balları oraya saklamaya başlamış. “Kimse bilmezse kimse istemez,” diye düşünmüş. Günler geçmiş, Lila her sabah daha erken kalkmış, daha çok çalışmış.
Kovanın arı arkadaşlarıyla oyun oynamamış, dans etmemiş, sohbet etmemiş. Sadece bal toplamış. Ama ne kadar çok bal toplasa da içinde bir eksiklik hissediyormuş. Bir sabah, orman aniden kararmış. Uzaklardan gri bulutlar yaklaşmış, rüzgar sertleşmiş. “Fırtına geliyor!” diye bağırmış arılar. Kovanın kapısı kapatılmış ama fırtına o kadar güçlüymüş ki, bazı dallar kırılmış, çiçekler devrilmiş. Lila korkuyla kendi taş kovuğuna uçmuş. Ama oraya vardığında… Bütün bal kavanozları kırılmış, bal suyla karışıp akıp gitmiş! Lila’nın gözlerinden yaşlar süzülmüş. “Onca çalışmam, hepsi boşa gitti,” demiş hıçkırarak. O sırada, uzaktan kovandan gelen sesleri duymuş: “Lila! İyi misin? Buraya gel, seni merak ettik!” Lila şaşırmış. “Beni merak mı ettiler?” diye düşünmüş. Kovana doğru uçmuş, kanatları yağmurdan sırılsıklam olmuş. Kovana vardığında, arkadaşları onu hemen içeri almış. Kraliçe Arı gülümseyerek: “Önemli olan bal değil, birbirimiz. Bal biter ama dostluk bitmez,” demiş. Arılar, Lila’ya sıcak polen çayı hazırlamış. Küçük arı sessizce oturmuş, gözleri dolmuş. Ertesi sabah güneş yeniden doğduğunda, Lila bir karar vermiş. “Bugün topladığım her damlayı kovan için getireceğim,” demiş kendi kendine. Lila, sabahın en erken saatinde çiçeklere uçmuş. Ormanın en güzel ballarını toplamış. Dönünce kavanozları kovanın ortasına koymuş ve gülümsemiş: “Bu bal hepimizin!” demiş. Diğer arılar sevinçle etrafına toplanmış. Biri dans etmiş, biri şarkı söylemiş. Lila ilk kez kalbinde sıcak bir mutluluk hissetmiş. Çünkü o an anlamış: Paylaşmak, kaybetmek değil; birlikte çoğalmaktır.

Bal Toplayan Arı Lila’nın Masalı

O günden sonra Bal Vadisi’nde hiçbir arı aç kalmamış, hiçbir yüz somurtmamış. Lila artık paylaşmanın sembolü olmuş. Kovanın kapısında minik bir yazı asılmış: “Bal, paylaşıldıkça tatlanır.” Ve Lila, her sabah güneşe kanat çırparken hep şu sözü hatırlamış: “Birlikte çalışmak, birlikte mutlu olmaktır.”

Miniklerimizin ilgisini çekebilir;  Meyve Ağaçlarının Masalı

Daha fazla uzun masal okumak isterseniz Uzun Masallar kategorimizi inceleyebilirsiniz.