Bom ve Fındıklarının Masalı

Bom ve Fındıklarının Masalı

Mart 19, 2024 2 Yazar: Ezgi E.

O gün küçük fare Bom’a, annesi “Sen artık büyüdün, kendi başına yaşamalısın, benim gitme zamanım geldi” demiş. Bom bir gün kendi ayakları üzerinde durması gerektiğini bildiği için “Sen hiç merak etme, ben senin bana öğrettiklerin ile tek başına yaşayabilir iyi bir fare olabilirim” demiş ve annesi ile vedalaşmış.

Artık yerine getirmesi gereken sorumluluklarının olduğunu düşünerek hemen o gün kilerine gitmiş ve her sene annesinin yaptığı gibi önce kileri temizlemiş ve sonrada kalan fındıkların bütün kış kendisine yetmeyeceğini düşünerek takmış sepetini koluna, doğru fındık tarlası yoluna. Tarladan bir sepet fındık toplamış. Bu fındıklar ona bütün kış yetermiş. Aradan bir kaç gün geçmiş ve küçük fare Bom kilerin kapısını açınca fındıkların yarıya indiğini görmüş. Ne olduğunu anlamadan “Amaan! Gideyim fındık toplayıp geleyim, zaten tarlada da fındık az kaldı. Yoksa bütün kış aç kalacağım” demiş. Sonrada koluna iki sepet takmış ve fındık dolu iki sepetle de geri dönmüş. Hem yorgun hem mutlu şekilde yatmış uyumuş. Sabah kalkınca ilk iş kileri kontrol etmek olmuş. O da ne? Bir gün önce topladığı hatta daha önceden kalan fındıklar hiç biri yok, kiler bomboş. Gözlerine inanamamış rüya görüyorum sanmış. Ne kadar gözlerini ovuşturmada değişen bir şey olmamış, kiler bomboş muş. Maalesef tarlalarda da hiç fındık kalmamış. Küçük fare çaresizmiş. Mutfaktaki fındıklar anca birkaç gün karnının doymasına yetecek kadarmış. Çaresizlik ona daha önce hiç yapmadığı şeyleri yaptıracakmış düşüncesine kapılmış. Başkalarının mutfağına, kilerine izinsiz girip onların yiyeceklerini almak gibi. Ama yok, o bunu kendine yakıştıramamış, üstelik bunun yanlış bir şey olduğunu annesi ona defalarca anlatmış. Böyle düşündüğü için kendinden utanmış. Birinin malını izinsiz almak yerine bütün kışı aç geçirmeye razıymış. Üstelik insanların ondan korktuğunu biliyormuş. Kimseyi korkutmak niyetinde değilmiş. Günler bu şekilde geçmiş ve kara kış kapıya dayanmış. Küçük fare o gün mutfaktaki son fındığını yemiş ve son fındık kabukları ile kulübesini ısıtmış. Bundan sonra çaresiz bir şekil de olacakları beklemeye başlamış. Bir kaç gün sonra karnının açlıktan guruldamaları başlamış o kadar açıkmış ve üşümüş ki, ama yapacak bir şey yokmuş. Evde ne yiyecek bir fındık nede yakacak bir fındık kabuğu kalmış. Çaresiz kışın bitmesini bekleyecekmiş. Tamda böyle düşünüp ümitsizliğe kapılmışken birden kapı çalmış, annesi kolunda iki sepet fındıkla kapıda bekliyormuş. Çok mutlu olmuş, annesi Bom’un önce karnını bir güzel doyurmuş sonrada sobanın karşısında fındık kabuklarının yanma sesiyle annesi anlatmış Bom dinlemiş.

Bom ve Fındıklarının Masalı

Annesi onu yalnız bırakmadan önce iyi bir fare olup olmadığını anlamak için böyle bir şey yaptığını fındıkları sakladığını ve küçük fare Bom’un da bu sınavı başarıyla geçtiğini söylemiş. “Artık gerçekten gidebilirim gözüm arkada kalmaz, çünkü sen iyi ve ahlaklı bir faresin, seninle gurur duyuyorum” demiş. O gece sobanın başında ikisi de mışıl mışıl uyumuşlar. Sabah anne fare yola koyulmuş ve sık sık ziyaretine geleceğini söylemiş. O günden sonra Bom kendi ayakları üzerinde duran kocaman bir fare olmuş. Kendisi gibi dürüst arkadaşlar edinmiş ve hiç kimsenin evine girip izinsiz bir şey almamışlar. Burada da masal bitmiş. Bu arada Bom’un size bir mesajı var “Eğer bir gün evinize izinsiz bir fare girerse korkmanıza gerek yok hemen bana haber verin ben gerekeni yaparım” dedi.

Miniklerimizin ilgisini çekebilir;  Dinlemeden Yargılayan Balıkların Masalı

Uzun masal okumayı seviyorsanız Uzun Masallar kategorimizi inceleyebilirsiniz.