
Baykuş Bofi’nin Masalı
Nisan 14, 2025Ormanın en bilge ama en sakar hayvanı Bofi adında gözlüklü bir baykuştu. Herkese akıl verir, kitaplar okur ama kendi günlük işlerinde sık sık karışıklık yaşardı. Bir gün, kitaplarla dolu yuvası darmadağın olduğunda, dostluk ve iş birliğinin aslında bilgiden daha kıymetli olduğunu keşfeder.
Bir varmış bir yokmuş, evvel zaman içinde kalbur saman içinde, uzaklarda, yemyeşil ağaçlarla dolu bir orman varmış. Bu ormanda her canlı kendi halinde yaşar, ormanın uyumunu bozmadan birbirlerine saygı duyarlarmış. Hayvanlar arasında çok bilge bir canlı varmış, adı da Bofi imiş.
Bofi herkese yardım eder, herkesin sorularını sevgiyle cevaplarmış. Bofi gözlüklerini hiç çıkarmaz, elinden kitabı hiç düşürmezmiş. Ağacın tepesindeki yuvası eski kitaplar ve haritalarla doluymuş. Sabahları sincaplar gelir, “Bofi, meşe fıstıklarını en iyi nerede buluruz?” diye sorarmış. Öğlen tavşanlar uğrar, “Bofi, gölgede serinlemenin yolu nedir?” dermiş. Hatta ayılar bile arada sırada gelip “Bal kovalarına nasıl ulaşırız?” diye danışırlarmış. Bofi herkesin sorularına sabırla cevap verir, ansiklopedilerinden örnekler verir, haritaları açar, notlar alırmış. Ama Bofi’nin bir sırrı varmış: Kendi hayatında biraz dağınıkmış. Eşyalarını sık sık kaybeder, kitaplarının arasına gözlüğünü koyar, sonra “Gözlüğüm nerede?” diye ararmış. Hem de gözlüğü burnunun üstünde olduğu hâlde! Bir sabah, ormanda büyük bir rüzgâr çıkmış. Bofi’nin yuvasındaki kitaplar birer birer uçuşmaya başlamış. Sayfalar ormanın içine dağılmış, haritalar dallarda asılı kalmış. Bofi ne yapacağını şaşırmış. Tüm bilgileri kitapta olduğu için paniğe kapılmış. “Ben şimdi ne yapacağım? Kitaplarım olmadan kimseye yardım edemem!” diye üzülmeye başlamış. O sırada Bofi’nin yardıma ihtiyacı olduğunu gören orman sakinleri hemen yardımına koşmuş. Sincaplar dalların arasındaki sayfaları toplamış. Tavşanlar yere düşen kitapları tek tek yuvasına taşımış. Ayılar haritaları ağaçlardan indirmiş. Küçük kuşlar, rüzgârın uçurduğu not defterlerini gagalarında taşıyarak yuvaya geri getirmiş. Herkes el birliğiyle Bofi’nin yuvasını yeniden düzenlemiş. Bofi, gözlüğünü takmış ve gözleri dolu dolu etrafına bakmış. “Ben hep sizlere bilgi verdim… ama siz bana dostluğun, dayanışmanın ne kadar güçlü bir şey olduğunu gösterdiniz,” demiş.

O günden sonra Bofi, sadece kitaplardan öğrendiklerini değil, dostlukla öğrenilenleri de anlatmaya başlamış. Her pazar günü, ağacının altına bir masa kurmuş. Kitaplar, meyveler ve hikâyelerle dolu bu masa etrafında tüm orman sakinleri güzel zaman geçirmeye başlamışlar. Bofi artık tek başına değil, bilgi dolu bir dostluk çemberinin içindeymiş. Gözlüğünü hâlâ hiç çıkarmazmış ama artık sadece kitaplara değil, arkadaşlarına da dikkatle bakmayı öğrenmiş. Ve böylece Bilgelik Ormanı, yalnızca kitapların değil, sevgiyle kurulan bağların da kalbi haline gelmiş. Çünkü en bilge olan, paylaşmayı bilenmiş.
Daha fazla uzun masal okumak isterseniz Uzun Masallar kategorimizi inceleyebilirsiniz.