Doğruluk Tohumları Hikayesi

Doğruluk Tohumları Hikayesi

Şubat 17, 2023 1 Yazar: Misafir Yazar

Zamanın birinde, çok uzak bir ülkenin kralı varmış. Bu kral bir gün çok hasta olmuş ve artık halkı yönetemeyeceğini düşünmüş. Üç oğlu olan kral, görevini bir oğluna teslim etmeyi düşünmüş. Kime teslim edeceğini de bir plan yaparak bulmaya karar vermiş.

Kral çocuklarına bu haberi vermeden önce halka haber vermek, onları bilgilendirmek istemiş ve bütün halkı sarayın bahçesine çağırmış. “Değerli halkım hastalığım nedeniyle artık görevimi yerine getiremiyorum. Bu yüzden oğullarımdan birinin kral olmasına karar verdim” demiş. Halk bu karar saygı duymuş ve sıra oğullara söylemeye gelmiş. Kral üç oğlunu da yanına çağırmış. Her birine tohumlar vermiş. Ve şöyle demiş: “Canım oğullarım, hastalığım nedeniyle krallığı birisine vermek istiyorum. Ve bunu görevi kime vereceğimi seçmem gerek. Onun için ellerinize bu tohumları verdim. Gördüğünüz tohumları hepiniz alıp yetiştireceksiniz. Bu tohumları en iyi yetiştiren ise tahta geçecek ve bunun için sadece bir hafta zamanınız var” demiş. Bir hafta hızla geçmiş, kral bütün halkını ve oğullarını çağırmış. En büyük oğlanın elinde upuzun bir çiçek varmış. Ortanca oğlunun elinde de uzun bir çiçek varmış. Fakat en küçük oğlanın elinde sadece bir saksı varmış. Kral üçüncünde önüne geçerek: “Oğullarım, aslında bunlar birer tohum değil birer taştı. O yüzden tohumların zaten yetişmemesi gerekirdi yani taşların yetişmemesi gerekirdi. Bu yüzden tahtı en küçük oğluma veriyorum.” Demiş.

Doğruluk Tohumları Hikayesi

Büyük oğlan ve ortanca oğlanın yüzleri düşmüş. Yaptıkların şeyin kötü bir şey olduğunu anlamışlar, babalarını kandırmaya çalıştıkları için utanmışlar. En küçük oğlan ise çok sevinmiş. Zaten o haksızlığın kötü bir şey olduğunu biliyormuş. En büyük oğlan ve ortanca oğlan babalarından çok özür dilemiş. Babaları her ikisinde affetmiş. Bu hikâyede burada bitmiş.

Daha fazla hikâye okumak isterseniz Kısa Hikayeler kategorimizi inceleyebilirsiniz.

Miniklerimizin ilgisini çekebilir;  Sabretmeyi Öğrenen Çınar'ın Hikayesi