Kum Tanesi Pilo’nun Masalı

Kum Tanesi Pilo’nun Masalı

Nisan 23, 2025 0 Yazar: Ezgi E.

Bir varmış, bir yokmuş… Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde denizlerin en ışıltılı sahilinde, minik bir kum tanesi yaşarmış. Bu kum tanesinin adı Pilo’ymuş. Pilo, kumsalda binlerce kum tanesiyle birlikte yaşarmış. Ama Pilo diğer kum tanelerinden farklıymış, Pilo’nun çok değişik hayalleri varmış. Her sabah güneşin doğuşunu izler, dalgaların dansını seyredermiş. Ama gözleri hep yukarıda, gökyüzünde olurmuş.

Pilo gökyüzünü çok merak edermiş. Oranın nasıl bir yer olduğunu her zaman merak edermiş. “Bulutların arasında yüzmek nasıl bir his olabilir?” diye düşünürmüş. Pilo, bir kum tanesi olsa da büyük hayaller kurmaktan hiç vazgeçmezmiş. En çok da rüzgârla birlikte uçmayı istermiş. Gökyüzünde süzülen martıları, uçurtmaları izler, iç geçirirmiş. Pilo bu hayallerini diğer kum tanelerine de anlatmış. Ama herkes onun bu hayali ile dalga geçmiş. Onun bir kum tanesi olduğunu, kumların asla uçamayacağını, boşa hayal kurduğunu söylerlermiş. Pilo ise arkadaşlarının sözlerine çok üzülürmüş, onları hayallerine bir gün kavuşacağına ikna etmeye çalışırmış. Günlerden bir gün sahilde, uçurtma turnuvası yapılmış. Bir çok çocuk uçurtmasını almış ve gökyüzünün maviliklerine doğru göndermiş. Pilo, onları hayranlıkla izlemiş. Turnuva bittiğinde çocuklar evlerine gitmişler ama içlerinden biri uçurtmasını götürmeyi unutmuş. Bu uçurtmanın rengarenk kuyruğu varmış. Uçurtma, kuma saplanmış, biraz yorgun ama hâlâ rengârenkmiş. Tahtalarında adı yazıyormuş. Uçurtmanın adı Mavi imiş. Herkes gidince Pilo uçurtmayı fark etmiş, içni hemen bir heyecan kaplamış. Çünkü bu uçurtma gökyüzünden gelmiş. Ona gökyüzü ile ilgili bir çok soru sorabilirmiş. Pilo hemen uçurtmanın yanına gitmiş. Pilo “Merhaba uçurtma. Sanırım adın Mavi” demiş. Uçurtma “Merhaba, evet adım Mavi” demiş. Pilo hemen sormak istediği soruları sıralamış “Sen gerçekten gökyüzünü gördün mü? Rüzgârla nasıl uçtun?” Mavi gülümsemiş. “Gökyüzü büyülü bir yer, Pilo. Ama oraya ulaşmak sabır ister, cesaret ister. Ben de rüzgâra güvenmeyi öğrendim. Kendini rüzgâra bırakabilirsen, sen de yükselebilirsin. Ama önce beklemeyi ve doğru anı hissetmeyi öğrenmelisin,” demiş. Pilo’nun gözleri parlamış. İçindeki umut daha da büyümüş. O günden sonra her gün, Mavi ile sohbet etmişler. Rüzgârı dinlemeyi öğrenmiş. “Bak,” dermiş Mavi, “rüzgâr bazen fısıldar, bazen coşar. Sen ne zaman hareket edeceğini onunla birlikte hissedeceksin.” Günler geçmiş, güneş bir gelip bir gitmiş. Pilo sabırla beklemiş. Dalgalar onu kıyıya taşıyıp yeniden savurmuş ama o hep gökyüzüne bakmış. Nihayet bir sabah, denizin sesi değişmiş. Dalgalar köpük köpük olmuş, rüzgâr şarkı söyler gibi esmeye başlamış. İşte o an, Pilo kalbinin hızla attığını hissetmiş. “Bu o an!” demiş. Ve birdenbire güçlü bir rüzgâr, onu kumlardan ayırıp havaya kaldırmış. Pilo uçuyormuş! Kimi zaman döne döne, kimi zaman savrularak… Ama gökyüzüne doğru yükseliyormuş.

Kum Tanesi Pilo’nun Masalı

Aşağıda kumsal küçücük kalmış. Pilo, martılarla yan yana geçmiş, bulutların gölgeleri üstünden süzülmüş. Gökkuşağını yakından görmüş. Mavi de ona uzaktan göz kırpmış. Pilo artık hayalini gerçekleştirmiş. Ama bu onun için bir son değilmiş. Aksine yeni bir başlangıç olmuş. O günden sonra, gökyüzüne çıkmak isteyen her minik kum tanesine umut olmuş. Onlara sabrı, cesareti ve yardımlaşmanın ne kadar güçlü olduğunu anlatmış. Sahilde oynayan çocuklar, bir kum tanesinin havada süzüldüğünü görseler, gülümseyerek şöyle dermiş: “Bakın! Pilo yine rüzgârla dans ediyor…” Ve masal, gökyüzü kadar geniş bir hayalin, sabırla gerçekleştiğini anlatan bir umut hikâyesi olarak sona ermiş. Rüzgâr esmiş, deniz gülümsemiş, Pilo ise her sabah yeniden gökyüzüne uzanmış… Göklerde uçan bu masal da burada bitmiş.

Miniklerimizin ilgisini çekebilir;  Renk Avcısının Masalı

Daha fazla uzun masal okumak isterseniz Uzun Masallar kategorimizi inceleyebilirsiniz.