Renkli Tepeler Ülkesinde Bir Tabak Tatlı Masalı

Bir varmış bir yokmuş, evvel zaman içinde kalbur saman içinde gökyüzüne yakın, bulutların arasında saklanmış bir yer varmış: Adı Renkli Tepeler Ülkesiymiş. Bu ülkede her tepenin ayrı bir rengi varmış: Mor Tepe, Turuncu Tepe, Mavi Tepe… Ve bu güzel diyarda konuşabilen, sevimli hayvanlar yaşarmış.

Bu hayvanlardan en iyi anlaşanlar: Kirpi Kirpiş, Fil Fili, ve Tukan Tuki’ymiş. Bu üç arkadaş her gün gökyüzünü izler, tepelere tırmanır, çiçeklerden meyve toplar ve şarkılar söylermiş. Birbirlerine karşı hep çok anlayışlıymışlar. Bir gün, Fili, arkadaşlarını Gökkuşağı Ağacı altında piknik yapmaya davet etmiş. Gökkuşağı Ağacı sadece Renkli Tepeler’de yetişirmiş ve gölgesi her zaman serin, altı ise neşeyle doluymuş. Kirpiş ve Tuki çok sevinmiş, ellerine en güzel meyveleri alıp gelmişler. Fili, evinden getirdiği yiyecekleri renkli bir örtü üzerine dizmiş: Sandviçler, meyve tabakları, limonatalar… Ve ortada parlayan bir tabak varmış: İçinde renkli şekerli irmik tatlısı! Bu tatlı, Renkli Tepeler’de yalnızca yılda bir kez yapılırmış ve tadı çok özelmiş. Üç arkadaş afiyetle yemeklerini yemiş, sıra tatlıya gelince durmuşlar. Çünkü tatlıdan sadece bir tabak varmış! Üçü de onu çok istemiş ama kimin yiyeceğine karar verememişler. Göz göze gelip “Ben yesem?” “Ama ben de çok seviyorum!” diye tartışmaya başlamışlar. Tartışma yükselmişken, yanlarından bilge kaplumbağa Kuki geçmiş. Kuki yaşlıymış ama çok akıllıymış. Gürültüyü duyunca durmuş: “Evlatlarım, neden kavga ediyorsunuz?” diye sormuş. Fili başını öne eğmiş: “Bir tabak tatlı kaldı, kimin yiyeceğine karar veremiyoruz.” demiş. Kuki yavaşça gülümsemiş: “Paylaşmak, dostluğun en tatlı yoludur. Tatlıyı üçe bölerseniz, sadece mide değil, kalpler de doyar.” demiş.

Üç arkadaş, Kuki’nin sözünü düşünmüş. Tatlıyı üçe bölüp, eşit bir şekilde tabaklarına koymuşlar. Her biri bir lokma aldığında yüzleri gülümsemeyle parlamış. Ama Kirpiş hemen elindeki fındık ezmesini ortaya koymuş, Fili yanındaki üzüm şekerlerini getirmiş, Tuki de bal dolu küçük kavanozunu ortaya bırakmış. Bu kez kendi aralarında paylaşıp, yeni bir tatlı tabağı daha hazırlamışlar. Kuki’ye de bir tabak sunmuşlar. Dört arkadaş birlikte tatlılarını yemiş, güneş batarken Gökkuşağı Ağacı’nın altında uyuyakalmışlar. O günden sonra, Renkli Tepeler’de paylaşmanın tadı tatlıdan bile daha çok sevilmiş. Masal da burada bitmiş.

Daha fazla uzun masal okumak isterseniz Uzun Masallar kategorimizi inceleyebilirsiniz.