Sihirli Raf ve Konuşan Kitaplar Masalı

Sihirli Raf ve Konuşan Kitaplar Masalı

Nisan 19, 2025 0 Yazar: Uyku Masalları

Minik Zeliha, kasabanın en sessiz köşesinde yer alan gizemli bir kitapçıya adım atar. Burada kitaplar yalnızca okunmaz, aynı zamanda konuşur. Rafların arasındaki bu sihirli keşifte, kelimeler adeta hayat bulur.


Zeliha, ne zaman annesiyle birlikte çarşıya çıksa, daracık sokakların birinde köhne bir kitapçının vitrinine göz atardı. Bu dükkân diğerlerinden çok farklıydı. Ne renkli tabelası vardı, ne de vitrine dizilmiş parlak kitaplar. Ama vitrinin tam ortasında eski bir yazıyla şunlar yazıyordu:
“Her kitap, bir dünyanın kapısıdır. İçeri gir, kendini bul.” Zeliha bu sözleri defalarca okumuştu. Ama bir türlü içeri girmeye cesaret edememişti. Ta ki o güne kadar.

O sabah, gökyüzü griydi. Hafif bir yağmur serpiştiriyordu. Annesi manava uğrayınca, Zeliha’nın ayakları kendi kendine o dar sokağa yöneldi. Vitrinin önünde durdu, derin bir nefes aldı ve ahşap kapıyı itti. Kapı hiç gıcırdamadı, sanki sessizce onu bekliyordu. İçeri adım attığında hafif bir toz kokusu ve eski kitapların o sıcacık havası yüzüne çarptı. İçerisi çok büyüktü, dışarıdan görüldüğünden daha büyük… Belki de gerçek boyutu dışarıdan gizleniyordu. Duvarlar boyunca tavana kadar uzanan raflar doluydu. Her rafın üzerinde minik bir lamba yanıyor, kitaplara sarımsı bir parıltı veriyordu. Zeliha bir adım daha attı. O anda kulağına incecik bir fısıltı geldi. “Hoş geldin Zeliha…” Korkmadı. Aksine heyecanlandı. “Kim konuştu?” diye seslendi. Raflardan biri hafifçe titredi. Tam karşısındaki mor kapaklı kitap açıldı ve içinden bir ses geldi: “Ben Fername. Bu rafın hikâye koruyucusuyum. İçeri girdiğine çok sevindim. Uzun zamandır bir çocuk arıyorduk.” Dedi. Zeliha’nın gözleri kocaman oldu. “Siz… kitaplar… konuşuyor musunuz?” “Evet,” dedi Fername gülümseyerek. “Ama yalnızca gerçekten dinleyenlere. Bizim dünyamız sessiz gibi görünür, ama hayal eden biri gelince her şey canlanır.” O anda başka kitaplar da kıpırdanmaya başladı. Mavi ciltli bir kitap nehir şırıltısıyla konuştu: “Ben Şırıl. Macera hikâyelerini anlatırım.” Yanındaki kırmızı kitap ise cıvıl cıvıl bir sesle atıldı: “Ben Balonella! Uçan şehirleri anlatırım!” Zeliha kendini masal kahramanlarının arasında bulmuş gibiydi. Her kitap, kendi hikâyesini anlatmak için sabırsızlanıyordu. Ama Fername bir adım öne çıktı. “Zeliha, buraya gelen her çocuk bir kitabın içine girerek hikâyeyi yaşar. Hazır mısın?” Zeliha bir an bile düşünmeden başını salladı. Fername’nin kapağı daha da aralandı ve Zeliha kendini bir anda başka bir dünyanın ortasında buldu. Burada harflerden oluşmuş nehirler, kelimelerle örülmüş ağaçlar vardı. Hayal gücünü kullanarak yollar çiziyor, cümlelerle köprüler kuruyordu. Zeliha, hikâyenin kahramanıydı artık. Yol boyunca karşılaştığı bilmeceleri çözdü, kelime ejderhalarını gülümsetti, noktalama işaretlerinden yapılmış bir kasabayı ziyaret etti. Öğrendikçe, okudukça, dünya güzelleşiyor; hikâye daha da renkleniyordu.

Sihirli Raf ve Konuşan Kitaplar Masalı

Günün sonunda Fername’nin sayfaları arasında tekrar ortaya çıktı. Kitapçıya geri döndüğünde kalbindeki sevinç yüzüne yansımıştı. “Teşekkür ederim,” dedi kitaplara. “Bu şimdiye kadar yaşadığım en güzel gündü.” “Biz de teşekkür ederiz Zeliha,” dedi Fername. “Çünkü biz ancak okunduğumuzda yaşarız.” O günden sonra Zeliha, her hafta o gizemli kitapçıya gitmeye başladı. Kitapları sadece okumuyor, onlarla konuşuyor, onlardan öğreniyor, yeni dünyalar keşfediyordu. Ve her masal, bir sonrakine yol açıyordu. Çünkü bir kitapçı düşün: Kapısından içeri girdiğinde yalnızca hikâyeleri değil, kendini de buluyorsun.

Miniklerimizin ilgisini çekebilir;  İki Kaplanın Masalı

Daha fazla uzun masal okumak isterseniz Uzun Masallar kategorimizi inceleyebilirsiniz.