
Gizemli Rüzgârın Kanatları Masalı
Nisan 27, 2025Uzak bir kasabada, her sabah esen gizemli rüzgâr, çocukların dileklerini alıp uzak diyarlara taşırmış. Küçük Efe, rüzgârın ardındaki sırrı keşfetmek için uçurtmasıyla birlikte gökyüzüne yükselmiş. Cesaret, umut ve hayallerin peşinden gitme konusu ele alınmıştır.
Bir zamanlar, herkesin hayran olduğu Lodosköy adında bir kasaba varmış. Bu kasabada denizden esen tatlı bir rüzgar, her çocuğun odasının içine süzülür, onların dileklerini alır götürürmüş. Hatta bu rüzgara “Dilek Rüzgarı” derlermiş. Çocuklar her dileklerinde, pencerenin kenarına küçük not kağıtları koyarlarmış, dilek rüzgarı da onları alıp gökyüzüne götürürmüş. Ertesi gün, rüzgârın uğultusu dileklerin gerçek olduğuna dair küçük işaretler bırakırmış.
Dilek dilemeyi seven çocuklardan biri de Efe imiş. Efe on yaşında, bir çok hayalleri olan, oyun oynamayı seven tatlı bir çocukmuş. Efe de diğer çocuklar gibi her sabah uyandığında penceresine koşar, yeni dilekler dilermiş. Ama Efe rüzgarın odasına gelmesini beklemez, uçurtmasına dileklerini bağlar gökyüzüne salarmış. En büyük dileği de “Gökyüzünün ötesini görmekmiş.” Günlerden bir gün Efe, dileğini dilemiş ve beklemeye başlamış. Fakat bu sefer günler geçse de dileğinden bir iz gelmemiş. Bir sabah, uçurtma ipi elinde kopacak gibi gergin dururken, Efe cesurca ipi bırakmış ve uçurtma gökyüzüne yükselmiş. Bu kez dilek kağıdını da sımsıkı tutarak rüzgâra doğru atlamış. Ayakları yerden kesilen Efe, yavaşça havalanmış. İçini garip bir sevinç ve heyecan kaplamış. Efe, bulutların arasında süzülürken rüzgârın fısıltılarını duymuş: “Hayaller cesur adımlarla gelir…” Fısıltılar peşinden bir melodi gibi akmış. Birden, rengârenk bir kapı görünmüş üzerindeki “Dilekler Diyarı” yazıyormuş. Efe cesaretle kapıdan içeri girmiş. Kapıdan sonraki dünya çok farklıymış. Gökyüzünde uçan balon adacıkları, her adada bir çocuk dileği can bulmuş. Bir adada küçük bir bahçe, başka bir adada oyuncaklar, bir diğerinde sevgi dolu mektuplar varmış. Efe, “Benim dileğim?” diye fısıldamış. Oraya doğru süzülünce, dalgalı bir deniz kenarında parlayan bir ışık görmüş. Işığa yaklaştığında, kendi uçurtması gökyüzünde asılı duruyormuş; dilek kağıdı altın rengine bürünmüş. Efe kağıdı aldı; üzerinde şu sözler yazılıydı: “Gerçek gökyüzü, cesaretin ve umudun birleştiği yerdir.”

O anda rüzgâr coşkuyla esmiş, Efe’yi hafifçe kaldırıp kapının önüne bırakmış. Kasabaya indiğinde uçurtma hâlâ elindeymiş. Ertesi sabah çocuklar, pencerelerine bırakılan renkli tüyler bulmuşlar. Tüyler, Dilek Rüzgârı’nın onay işaretiymiş. Efe’nin cesareti, kasabadaki herkese umut ve hayallerinin peşinden gitme ilhamı vermiş. O günden sonra Lodosköy’de her uçurtma, her dilek daha bir dikkatle yazılmış. Çünkü rüzgârın kanatlarında, cesur bir yürek taşıyan her çocuk, kendi Dilekler Diyarı’na kanat açabilirmiş.
Daha fazla uzun masal okumak isterseniz Uzun Masallar kategorimizi inceleyebilirsiniz.