
Kara ve Kibar Sözün Gücü Masalı
Ekim 12, 2025 0 Yazar: Ezgi E.Bu masalda, küçük siyah tay Kara, kibarlığın hem dostlukları hem de şans kapılarını açtığını öğreniyor.
Bir varmış bir yokmuş… Evvel zaman içinde kalbur saman içinde, uzak bir vadide, ışıltılı gökyüzü altında Kara adında siyah tüylü, minik bir tay yaşarmış. Kara çok hızlı koşar, dere tepe demeden gezmeyi severmiş. Ama bir huyu varmış: pek de kibar sayılmazmış. Ne zaman bir arkadaşı ondan bir şey istese, hemen terslermiş: “Çekil önümden!”, “Ben biliyorum!”, “Yolumdan ayrıl!” Kara’nın bu sözlerinden dolayı bazı arkadaşları artık onunla oynamak istemiyormuş.
Günlerden bir gün, vadide büyük bir haber yayılmış “Gizemli Gümüş Kapı, Şefkat Tepesi’nin doruğunda görüldü! Kapının üstünde yazan yazı ise: Bu kapı sadece kibar sözlerle açılır!.” Kara meraklanmış. “Ne saçma! Kapı sözle mi açılırmış?” diye gülmüş ve hemen yola çıkmış. Peşinden keçi Mino, sincap Sini ve kaplumbağa Omi de gitmiş. Tepedeki gümüş kapı gerçekten çok güzelmiş; üzerinde yıldız desenleri parlıyormuş. Kara öne çıkmış: “Hadi çekilin bakalım, önce ben denerim!” demiş yüksek sesle. Sonra bağırmış: “Açıl kapı! Hadi, açıl dedim!” Kapıdan hiçbir ses gelmemiş. Mino denemiş, nazikçe: “Lütfen açılır mısın sevgili kapı?” Kapı hafifçe ışıldamış ama yine kapanık kalmış. Kara kaşlarını çatmış. “Boşuna uğraşıyorsunuz. Kapı falan açılmaz,” demiş sinirle ve oradan uzaklaşmış. Yolda giderken, minik bir serçeye çarpmış. Serçe dengesini kaybedip yere düşmüş. Kara öfkeyle homurdanmış: “Önüne bakmıyor musun küçük kuş?” Serçe ürkekçe cevap vermiş: “Üzgünüm Kara. Ama sen biraz daha nazik olsaydın, ikimiz de üzülmezdik.” Kara bir anda susmuş. “Nazik olsaydım mı?” diye düşünmüş. O sırada bir ağacın dibinde yaşlı bir eşeğin yükleri devrilmiş. Kara önce duraksamış, sonra içinden bir ses, “Belki yardım etmeliyim…” demiş. Yavaşça yaklaşmış: “İstersen yüklerini birlikte kaldırabiliriz,” demiş kibarca. Eşek şaşırmış ama gülümsemiş: “Teşekkür ederim, Kara. Senin yardımın çok değerli.” Kara’nın içi ısınmış, kalbi hafiflemiş. “Sanırım kibar olmak herkesi mutlu ediyor,” diye düşünmüş gülerek. Ertesi sabah tekrar Şefkat Tepesi’ne çıkmış. Arkadaşları hala oradaymış. Kara bu kez sessizce kapıya yaklaşmış, başını eğmiş ve içten bir sesle “Sevgili kapı, seni açmak için kaba sözlere değil, güzel dileklere ihtiyacım olduğunu anladım. Lütfen açılır mısın? Arkadaşlarım da geçsin.” Bir anda kapı gümüş ışıklarla parlamış, gökyüzünden pırıltılar dökülmüş ve yavaşça açılmış! Hayvanlar sevinçle bağırmış: “Kara başardı! Kibar söz kapıyı açtı!” Kapının içinden tatlı bir rüzgar geçmiş ve orada bir yazı belirmiş: “Gerçek kibarlık, kalpten gelen saygıdır.”

O günden sonra Kara vadinin en kibar tayı olmuş. Artık “lütfen” ve “teşekkür ederim” demeden hiçbir işe başlamazmış. Arkadaşları onunla yeniden oynamaya başlamış, herkes Kara’yı sevmiş. Mino bir gün gülümseyerek demiş: “Kara, eskiden kapılar sana kapanırdı, şimdi herkes seni görmek istiyor!” Kara gülümsemiş ve kuyruğunu savurmuş: “Demek ki, en güçlü anahtar kibar bir kalpmış.” Ve o günden sonra Kara’nın dünyasında hiçbir kapı kapalı kalmamış. Masal da burada bitmiş.
Daha fazla uzun masal okumak isterseniz Uzun Masallar kategorimizi inceleyebilirsiniz.


