
Ormanda Dostluk Hazinesi Masalı
Haziran 26, 2025Köstebek ve tavşan aileleri yiyecek ararken gizemli bir hazine haritası bulur. Zorlu bir yolculuk ve sürprizlerle dolu bir macera sonucunda, paylaşmanın, yardımlaşmanın ve doğru davranmanın hayatlarına ne kadar değer kattığını anlarlar.
Bir varmış, bir yokmuş… Evvel zaman içinde kalbur saman içinde geniş yapraklı ağaçların gökyüzüne uzandığı, kuşların her sabah yeni bir şarkı söylediği huzurlu bir ormanda, iki komşu aile yaşarmış: Köstebek ailesi ve Tavşan ailesi. Bu iki aile yıllardır yan yana yaşar, birlikte güler, birlikte üzülür, ormanın nimetlerini paylaşırmış.
Bir sonbahar sabahı, ormanın yaprakları sararıp dökülmeye başlamış. Köstebek ailesinin küçük oğlu Miko, kilerde hiç yiyecek kalmadığını fark etmiş. Aynı şekilde tavşan ailesinin küçük kızı Zıpır da annesine, “Bu sabah havuç bulamadım, sadece yaprak kaldı,” demiş. Baba Köstebek ile Baba Tavşan durumu konuşmuşlar, “En iyisi birlikte ormanın derinliklerine gidip yiyecek arayalım. Belki daha önce kimsenin gitmediği bir yerde bolca yiyecek buluruz.” demişler. Tüm aileler torbalarını, sepetlerini, küçük küreklerini alarak yola koyulmuş. Ağaçların altında, çalılıkların arasında, mantarların altında gezip yiyecek toplamışlar. Kimisi böğürtlen, kimisi mantar, kimisi de solucan bulmuş. Herkes kendi sepetini doldururken, küçük Zıpır bir anda çalılığın altında parlayan bir şişe görmüş. Merakla eğilmiş, şişeyi çıkarmış. İçinde eski bir kâğıt varmış. Şişeyi dikkatlice açmış, kâğıdı çıkarmış. Gözleri büyümüş. “Anne! Baba! Burada bir harita var!” demiş heyecanla. Tavşan ailesi hemen kâğıdı incelemiş. Üzerinde dağlar, nehirler ve kırmızıyla işaretlenmiş bir yer varmış. Baba Tavşan gözlüğünü takarak haritayı Köstebek ailesine de göstermiş. Tam o sırada ormanın derinliklerinden gelen rüzgârla birlikte gökyüzünden dev gibi bir gölge üzerlerine düşmüş. Yukarıya baktıklarında karşılarında büyük ama iyi kalpli bir ejderha görmüşler! Renkli pulları, nazik bakışlarıyla onlara yaklaşmış: “Ben bu haritayı tanıyorum. Bu, ormanın en eski hazinesinin haritası. Eğer isterseniz sizi sırtımda götürebilirim.” demiş. Aileler birbirine bakmış, önce şaşırmışlar, ama sonra hepsi aynı anda başlarını sallamış: “Hadi gidelim!” Demişler. Ejderha sırtına önce köstebek ailesini, ardından tavşan ailesini almış. Gökyüzüne doğru süzülerek havalanmış. Uçarken bulutların arasında gezinmiş, gökkuşağının altından geçmişler. Minik Miko rüzgârda kahkahalar atmış, Zıpır gözlerini kapatıp mutlulukla “Uçuyoruz!” diye bağırmış. Ejderha bir süre sonra büyük bir dağın yamacında durmuş. “İşte hazine burada,” demiş. Aileler hemen inmiş, ellerindeki küreklerle kazmaya başlamışlar. Toprak yumuşakmış ama biraz derin kazmaları gerekmiş. Yorulmuşlar, terlemişler ama pes etmemişler. Sonunda metalin toprağa çarpan sesi duyulmuş. “Tak!” Miko sevinçle bağırmış: “Bir sandık!” Sandığı açtıklarında gözlerine inanamamışlar: İçinde kurutulmuş meyveler, kavrulmuş fındıklar, kök sebzeler, taze ot paketleri ve mis kokulu bitkiler varmış. Üstelik sadece yiyecek değil, minik ahşap oyuncaklar ve dostluk notları da varmış. Ejderha gülümsemiş: “Bu hazine, eski zamanlardaki hayvan dostluklarının simgesidir. Yalnızca birlikte çalışanlar bu hazineyi bulabilir.” Demiş. Köstebek ailesi, tavşan ailesi ve ejderha birlikte her şeyi eşitçe paylaşmışlar. Ne bir eksik, ne bir fazla…

Karnını doyuran minik Zıpır, “Paylaşmak en güzel şeymiş,” demiş. Hep birlikte ejderhanın sırtına binerek geri dönmüşler. Evlerine vardıklarında, anneler çocuklara sıcak bitki çayı demlemiş. O gece herkes mışıl mışıl uyumuş. Masal da burada bitmiş.
Daha fazla uzun masal okumak isterseniz Uzun Masallar kategorimizi inceleyebilirsiniz.
Çok güzel bir hikaye olmuş. Teşekkürler.
Kızıma okurken ben bile heyecanlandım Çok başarılı teşekkürler ♥️🥰